1 Mayıs’ta işçi sınıfının talepleriyle, örgütlü mücadele çağrımızla, anti-emperyalist/anti-Siyonist sloganlarımızla meydanlardaydık!

1 mayıs

Devrimci İşçi Partisi olarak fabrikalarda ve emekçi mahallelerinde yoğunlaşan bir çalışmayla 1 Mayıs’a hazırlandık. “Haydi, 1 Mayıs meydanlarını sınıf mücadelesinin bayraklarıyla kızıl gelincik tarlalarına çevirelim” demiştik. İşçinin, emekçinin, yoksul köylünün mücadelesini simgeleyen orak çekiçli kızıl bayraklarımızla ve pankartlarımızla 1 Mayıs meydanlarındaydık. Devrimci İşçi Partisi kortejleri İstanbul Saraçhane’de, Ankara Tandoğan Meydanı’nda, İzmir Gündoğdu Meydanı’nda ve Lüleburgaz tören alanında gerçekleştirilen 1 Mayıs mitinglerinde alanlardaydı.

Sınıfın gündemlerini ve örgütlü mücadele çağrımızı 1 Mayıs’a taşıdık

1 Mayıs’ın işçi sınıfı açısından öne çıkan gündemi hayat pahalılığına ve AKP iktidarının Orta Vadeli Program ile yürürlüğe koyduğu sınıf saldırısı programına karşı mücadeleydi. Bu mücadeleyi kazanmak işçi sınıfının örgütlü gücüyle mümkün olduğu için Devrimci İşçi Partisi’nin 1 Mayıs çalışmalarında ve alanlarda öne çıkardığı slogan “İş, aş, hürriyet için örgütlü mücadeleye!” oldu. MESEM, staj ve çıraklık sömürüsüyle yüz yüze gelen işçi gençlik içindeki çalışmalarımız bu 1 Mayıs’ta yine öne çıkan başlıklardandı. 25 Kasım’dan 8 Mart’a uzanan süreçte emekçi kadınları örgütlü mücadeleye ve öz savunma örgütlenmeleri kurmaya çağıran çalışmalarımız 1 Mayıs’ta da aynı hızla sürdü. 1 Mayıs kortejlerimizde emekçi kadınlar yine en öndeydi.

İncirlik ve Kürecik’i kapat! NATO’dan çık! NATO’yu yık! Kanlı ticareti durdur! Soykırıma değil direnişe ortak ol!

Tüm bu süreçte bu gündemlerle birlikte ve işçi sınıfının daha birçok talebinin yanında bir başlık daha vardı ki hepsinden daha yakıcıydı. O da Gazze’de Amerikan emperyalizmini ve NATO’yu arkasına almış Siyonist İsrail’in sürdürdüğü soykırım ve bu soykırıma karşı Filistin halkının kahramanca direnişiydi. Türkiye’deki istibdad rejiminin gerek ev sahipliği yaptığı emperyalist askeri üslerle gerekse de kısmi kısıtlamalara rağmen İsrail’le sürdürdüğü kanlı ticaretle soykırıma ortak olmasıydı. 1 Mayıs hazırlık sürecinde emekçi mahallelerinin, organize sanayi bölgelerinin ve şehir merkezlerinin duvarlarına astığımız afişlerde, 1 Mayıs alanlarında yükselttiğimiz pankartlarda “İncirlik ve Kürecik’i kapat! NATO’dan çık! NATO’yu yık! Kanlı ticareti durdur! Soykırıma değil direnişe ortak ol!” şiarları yer aldı.

Lenin’in bayrağı daha daha yukarı!

Devrimci İşçi Partisi 7. Kongresi 2024’ü ölümünün 100. yılı dolayısıyla Lenin yılı ilan etmişti. Dünya devriminin önderi Lenin’in bayrağı 1 Mayıs kortejlerimizin en önünde, öncü ve devrimci işçilerin, emekçi kadınların ellerinde yükseldi. Kortejlerimiz “Lenin’in bayrağı daha daha yukarı!” sloganlarıyla kızıl bayraklarımızı dalgalandırdı.

İstanbul’da öncü ve devrimci işçilerle istibdada karşı hürriyet için yürüdük!

istanbul 1 mayıs

Devrimci İşçi Partisi her zaman olduğu gibi bu 1 Mayıs’ta da işçileri parti saflarına ve sınıf siyasetine çağırdı. Tüm kortejlerimizde işçiler ve emekçiler ağırlıktaydı. İstanbul’da 1 Mayıs için ilk buluşanlar arasında Devrimci İşçi Partisi vardı. Taksim’in işçi ve emekçilere kapatıldığı, istibdadın fiilî OHAL ilan ederek abluka altına aldığı İstanbul’da Saraçhane’deki buluşma noktasına gitmek için tek toplu ulaşım yolu Yenikapı metro/marmaray durağından geçmekteydi. Sabahın ilk saatlerinde Aksaray-Laleli civarındaki işyerlerine gitmek zorunda kalan emekçiler, zaman ilerledikçe de 1 Mayıs bayramı için bu durağa gelenler Devrimci İşçi Partisi’nin Filistin halkının direnişini selamlayan pankartıyla, Devrimci İşçi Partisi bildirileriyle ve marşlarımızla karşılaştı. Burada oluşturduğumuz kortejimizle coşkulu sloganlar eşliğinde Yenikapı’dan Saraçhane’ye yürüdük.

Devrimci İşçi Partisi, işçileri sadece parti saflarına davet etmedi aynı zamanda sendikalarına sahip çıkmaya ve sendika kortejlerini sınıf mücadelesi sloganlarıyla coşturmaya çağırdı. Bu anlamda Aksaray meydanında öncü metal işçilerinin kortejleriyle buluşmamız, “işgal, grev, direniş”; “iş, aş, hürriyet” sloganlarıyla kucaklaşmamız son derece anlamlıydı. Saraçhane’ye varışımız, su kemerlerine kurulan polis barikatı ve sonrasında yaşananlar ve siyasi arka planıyla ilgili Devrimci İşçi Partisi kapsamlı bir değerlendirme yayınlayacaktır.   

Ankara’da yağmur bastırdıkça sloganlarımızı daha güçlü haykırdık!

ankara 1 mayıs

Devrimci İşçi Partisi bu yıl Ankara’da AKM’de buluşarak oluşturduğu kortejle Tandoğan’a yürüdü. Yoğun bir yağmur altında ama coşkusunu kaybetmeden, tam tersine yağmur bastırdıkça sloganları daha güçlendirerek bu yolu kat ettik. Tabii yoğun yağmur dolayısıyla Ankara’da partimizin alışılageldik bayramlıkları olan kırmızı önlük ve şapkalarımıza beyaz yağmurlukları eklemek zorunda kaldık. Filistin pankartımız Ankaralı emekçilerin anti-emperyalist duyarlılığını hareket geçirdi ve yoğun bir ilgi gördü. Alanlara anti-emperyalist ve anti-Siyonist sloganların daha fazla hâkim olmasını diliyoruz.

İzmir’de emekçi mahallelerinden ve fabrikalardan gelerek 1 Mayıs meydanına çıktık

izmir 1 mayıs

İzmir’de emekçi mahallelerine ve fabrikalara odaklanan bir hazırlık sürecinin ardından 1 Mayıs sabahı Alsancak garında buluşarak Gündoğdu meydanına, yine coşkulu ve emekçi kadınların önde olduğu bir kortejle yürüdük. Miting alanını dolduran işçi ve emekçilerin yakıcı taleplerini haykırdık. Ne var ki miting kürsüsünde Türkiye soluna sirayet eden kimlik siyasetinin ağırlık koyduğunu, Orta Vadeli Program saldırısından, grevlerden, direnişlerden, sendikal örgütlenmeden, sınıf mücadelesinin yakıcı gündemlerinden uzak konuşmalar yapıldığını gördük. Oysa İzmir son dönemde düzen siyasetinin kaba tanımlamasıyla CHP’nin kalesi olarak değil sınıf siyasetinin gözlüğüyle bakarsanız Lezita’dan, IFFCO’ya, maden işçilerinden, demiryolu işçilerine, tekstil işçilerinden metal işçilerine kadar sınıf mücadelelerinin yükseldiği bir şehir olarak öne çıkıyor.

Lüleburgaz’da emekçi kadınlar en öndeydi! DİP, Trakya işçisinin sesini yükseltti!

lüleburgaz

Bu yıl 1 Mayıs’ta ilk defa Lüleburgaz’da kortejimizle yer aldık. Lüleburgaz kortejimiz Çorlu’dan, Çerkezköy’den grevlerden direnişlerden gelen öncü Trakya işçisinin, özellikle de emekçi kadınların sesi oldu. Bel Karper’den Adkoturk’e ve 2015 metal fırtına olarak anılan fiilî metal grevlerine Trakya'dan ses veren Ego’ya, mücadelelere, grevlere, direnişlere öncülük eden, farklı sektörlerden çeşitli fabrikalardan işçi ve emekçilerden oluşan, emekçi kadınların çoğunluğunu oluşturduğu ve en önde olduğu kortejimizle yürüdük 1 Mayıs'ta! Partimizin korteji Lüleburgaz emekçi halkından ve çeşitli sektörlerden sendikalı işçilerinden yoğun bir ilgi gördü. Lüleburgaz 1 Mayıs’ı işçi sınıfı mücadelesi açısından son derece önemli bir özellik taşıyordu. Ayrı gayrı demeden bir araya gelen, başta Petrol-İş, Kristal-İş, Tekgıda-İş ve Eğitim-Sen olmak üzere Türk-İş, DİSK ve KESK'e bağlı sendikaların oluşturduğu emek platformuyla birlikte kutladık 1 Mayıs’ı! Birleşik işçi cephesinin işçi sınıfının dayanışması, birliği ve gücü için ne kadar önemli olduğunu gösteren bir 1 Mayıs’tı.

Sınıf kavgasını kazanmak için örgütlü mücadeleyi büyütmeye!

1 Mayıs’tan örgütlü mücadelenin gücüyle ve moraliyle çıktık. Sınıfın yeni muharebelerine hazırlanmaya devam ediyoruz. İş, aş, hürriyet kavgasını örgütlü mücadeleyle kazanacağız! Emperyalizme ve Siyonizme karşı mücadeleyi yükseltmeye devam edeceğiz!

 

 

1 Mayıs 2024 - Devrimci İşçi Partisi 1 Mayıs meydanlarında sınıf siyasetinin bayrağını yükseltti!