AKP’nin duygu sömürüsü ve rakamların ortaya koyduğu gerçekler: Vergi ve zam yağmurunun nedeni deprem mi? Yoksa sermayenin çıkarları mı?

AKP’nin duygu sömürüsü ve rakamların ortaya koyduğu gerçekler: Vergi ve zam yağmurunun nedeni deprem mi? Yoksa sermayenin çıkarları mı?

Seçimlerin ardından hükümetin açıkladığı vergi artışları ve zamlar, bir yağmur gibi yağdı ve iğneden ipliğe yapılan zamlar dinmiyor. Vergi ve zam yağmurunun arka planında devasa boyutlara ulaşan bütçe açığı geliyor. Devlet yıl sonuna kadar 654 milyar lira açık vermeyi öngörmüştü. Sadece ilk 7 ayda bütçe açığının 434 milyar lira ile yüzde 65’i gerçekleşti bile. Yıl sonuna kadar bu rakamın 1 trilyona kadar yaklaşacağına dair tahminler var.  İktidar her fırsatta tüm bunların deprem dolayısıyla oluşan maliyetlerin sonucunda olduğunu söylüyor. Bu bir çarpıtmadır. Duygu sömürüsüyle halkı soymaktır. İşte rakamlarla gerçekler:

Türkiye tek yürek kampanyasında toplanan paralar nerede?

Büyük şovlarla 115 milyar liranın toplandığı söylenen kampanyada milyonlarca lira bağışlayan şirketler hayır işlemediler. Bağışladıkları paraları vergi matrahından düşürdüler. Ayrıca bağışlarda deprem döneminde reklam yapmadıkları için harcamadıkları milyarlarca liralık reklam bütçelerini kullandılar. Bağışlar sermayenin reklam faaliyetiydi. Yine de söylenen 115 milyar lira bile toplanmadı. AKP mecliste bu konu gündem olduğunda sözü verilen bağışların 30 milyar lirasının hiçbir şekilde verilmediğini, gerçek rakamın 85 milyar lira olduğunu doğruladı. Ancak bedavaya reklam yapanlar hakkında hiçbir yaptırım uygulanmadı. Bağış kampanyasında toplanan 85 milyarın deprem için nasıl kullanıldığı ise meçhul. Deprem bölgesinde halk çadırlarda kalmaya devam ediyor. Aylar geçmiş olmasına rağmen bilhassa Hatay’da su, kanalizasyon ve diğer altyapı problemleri had safhada.

Depremin maliyetinden dem vuran AKP neden depremden kâr eden inşaatçılardan bahsetmiyor?

Başından itibaren depremin halk için bir felaket olduğunu ama başta inşaat sektörü olmak üzere sermayenin bu felaketi bir kâr fırsatı olarak gördüğünü söylüyoruz. Deprem sabahı tavan yapan inşaat ve çimento sektörü hisselerini hepimiz gördük. Çimento şirketleri bilançolarını açıkladıkça deprem sürecinde nasıl para bastıkları da ortaya çıkıyor. Örneğin askerlerin Ordu Yardımlaşma Kurumu (OYAK) olarak sahip olduğu OYAK Çimento bile net kârını 2023 yılının ilk iki çeyreğinde bir önceki yıla göre 882 milyon liradan 2 milyar 861 milyon liraya çıkartmış (%224 artış!). Son olarak yeni Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, propaganda yapacağım derken ağzından kaçırdı. Depreme rağmen ekonomimizin 3,8 oranında büyüdüğünü söyledi. TÜİK’in açıkladığı büyüme rakamları bizim söylediğimizi kanıtlıyor. 2023 yılı başında depremin yaşandığı ilk çeyrekte inşaat sektörü bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 4,5 ikinci çeyrekte ise yüzde 6,2 büyümüş. 2023 yılı ilk iki çeyreğinde inşaat sektörünün toplam büyümesi ise (çeyrek bazında 24,5 milyar liradan 28 milyar liraya çıkarak) yüzde 13,7’ye ulaşmış.

Deprem için kaynağı halktan değil sermayeden toplayın!

Gerçekten derdi depremzedeler olan bir hükümet olsa, önceliği depremin yaralarını sarmak olan bir iktidardan bahsediyor olsak öncelikle depremden kâr eden şirketleri vergilendirir, reklam bütçesinin bağış adı altında harcanmasına, bağış tutarlarının vergi matrahından düşülmesine müsaade etmez, bir dizi patronun taahhüt edip de ödemediği 30 milyar liranın peşine düşerdi. Halkı düşünen bir iktidar hayatlarını kaybeden on binler varken, kalan yüz binlerce aile yaşama tutunmak için gerekli asgari varlıklarını dahi depremde yitirmişken, yıllarca işçi sınıfının emeğini sömürerek, elinde devasa servetler biriktirmiş olan patronları ve para babalarını vergilendirir. Ancak AKP iktidarı sermayenin çıkarını emekçi halktan her zaman daha fazla gözetiyor. Ne söylerse söylesin eylemleriyle halktan alıp sermayeye veren bir düzeni koruyor.

Devrimci İşçi Partisi diyor ki:

Depremzedelerin en acil ihtiyaçlarını karşılamaya öncelik verilmeli!

İnşaat ve çimento sektörü başta olmak üzere depremi kâr ve rant kapısı yapan şirketler işçi denetiminde kamulaştırılsın!

Şehirlerin yeniden inşasında sermayeye kâr ve rant yaratılmasına son! Şehirler devlet planlaması ve kamu yatırımları ile inşa edilsin!

Gerekli kaynak için derhal servet vergisi uygulansın! Şirketlerin ödediği kurumlar vergisi arttırılsın!

Bu yazı Gerçek gazetesinin Eylül 2023 tarihli 168. sayısında yayınlanmıştır.