Boğaziçi Üniversitesi Batı Asya Araştırmaları Topluluğu (BÜBAT), Siyonizme ve emperyalizme karşı mücadele şiarını yükseltiyor!

Boğaziçi Üniversitesi’nde 2023-2024 eğitim döneminin ikinci yarıyılında kurulan Batı Asya Araştırmaları Topluluğu, yaptığı etkinlikler ve çalışmalarla Siyonist İsrail’e ve onun hamilerine karşı anti-emperyalist mücadele çağrısını öğrenciler arasında yaygınlaştırıyor. Boğaziçi’nde anti-emperyalist ve anti-Siyonist öğrencilerin inisiyatifiyle kurulan topluluk, Filistin halkına yönelik soykırım yapan ve Batı Asya’da bölgesel bir savaş yaratmaya çalışan İsrail’e karşı mücadeleyi yükseltme hedefi doğrultusunda çalışmalarını ilk günden beri sürdürüyor.

BÜBAT, açtığı stantlarla ve dağıttığı bildirilerle birlikte öğrencilere Siyonist propagandanın yalanlarına karşı İsrail Siyonizminin ve emperyalizmin gerçek yüzünü anlatmayı hedefliyor. Ayrıca Türkiye’nin NATO ülkesi olarak bulundurduğu Kürecik, İncirlik gibi üslerle Siyonist İsrail’in koruyuculuğunu yaptığını vurgulayan çalışmalar sayesinde öğrenciler arasında Batı Asya’ya ve Filistin halkıyla dayanışmaya yönelik ilgi artıyor. Katil İsrail’in okullarımızda meşruluğunu yitirmesi için İsrail akademisine karşı boykotu yükseltme çağrımız öğrenciler tarafından her geçen gün daha da sahipleniliyor.

Filistin halkıyla dayanışmak ve Siyonist İsrail’in gerçek yüzünü ortaya koymak için gerçekleştirilen söyleşilere yoğun ilgi

Batı Asya Araştırmaları Topluluğu, tanışma etkinliğinde Boğaziçi Üniversitesi’nde Filistin halkıyla dayanışmak ve soykırımcı İsrail’in meşruluğunu yıkmak için neler yapılabileceğini katılan öğrencilerle birlikte tartıştı. Tanışma etkinliğinin ana konusu olan “Neden Filistin’in yanındayız?” başlığı altında İsrail’in Filistin halkına yönelik uyguladığı terörün Ekim 2023’te başlamadığı, aksine on yıllardır süregelen bir etnik arındırma süreci olduğu konuşuldu. Aksa Tufanı’nın aslında yıllardır İsrail tarafından sürdürülen baskılara ve katliamlara bir cevap olduğu, bu yüzden Filistin direnişinin koşulsuz bir şekilde desteklenmesi gerektiği dile getirildi. Öğrencilerin soruları ve katkılarıyla tanışma etkinliği verimli bir şekilde gerçekleştirildi.

Topluluk yaptığı ikinci etkinlikte ise “Siyonizm’den nasıl kurtulacağız?” sorusu eşliğinde Siyonist İsrail’in bu savaşı kaybetmesi ve soykırımın durdurulması için yapılması gerekenleri konuştu. İsrail ve onun hamisi Batı emperyalizmine karşı mücadelenin NATO’cu istibdad rejiminin ve muhalefetin arkasında dizilerek verilemeyeceği, Türkiye’deki emekçi halkla birlikte öğrencilerin anti-emperyalist ve anti-Siyonist mücadeleyi yükseltmesi gerektiği vurgulandı. Bu mücadelede Türkiye’nin İsrail’in kalkanı olan NATO’dan çıkması, İncirlik ve Kürecik üslerinin kapatılması ve kanlı ticaretin durdurulması taleplerinin yükseltilmesinin elzem olduğunu belirtildi. İsrail’in yalnızlaştırılması ve yenilmesi için İsrail’e yönelik boykot çağrısının yükseltilme önerisi de etkinliğe katılan öğrenciler tarafından sahiplenildi.

NATO’nun kuruluşunun 75. yıldönümüne yönelik kampanya ve Sungur Savran’la NATO karşıtı söyleşi

BÜBAT 4 Nisan tarihinin NATO’nun kuruluş günü olması ve bu yıl 75 yaşına girmesi dolayısıyla “NATO’dan çık! NATO’yu yık!” başlıklı afişleri kampüs içerisine asarak ve yüzlerce bildiriyi öğrencilere dağıtarak NATO’ya karşı anti-emperyalist mücadele şiarını yükseltti.

17 Nisan’da da Sungur Savran’ın katılımıyla gerçekleştirdiği “Batı Asya’yı kan gölüne çeviren NATO” başlıklı etkinliğe öğrenciler yoğun katılım gösterdi. Sungur Savran, NATO’nun Batı emperyalizminin askeri kanadı olduğunu ve Sovyetler Birliği’nin yıkılmasından sonra da genişleyerek emperyalizmin işgal edemediği bölgeleri kuşatmaya çalıştığını söyleyerek konuşmasına başladı. Ülkemizde 1970’li yıllarda gerçekleşen Maraş, Çorum ve Beyazıt Katliamı gibi emekçi halkın ve öğrencilerin katledildiği birçok kanlı katliamın arkasında NATO’nun kurduğu kontrgerillaların olduğunu vurgulayan Savran, Türkiye halkları için NATO’nun katliamlardan ve savaştan başka bir şey getirmediğini vurguladı. Öte yandan Batı Asya’da geçmişte Irak’tan Afganistan’a birçok ülkeyi bombalayarak halkları katlettiğini, şimdi de bölgede İsrail’in yürüttüğü soykırımın ortağı olduğunu söyledi. Türkiye ve Batı Asya emekçi halkları için en büyük güvenlik tehdidi olan NATO yıkılmadıkça bölgemizde savaşların bitmeyeceğini biliyoruz. BÜBAT bu doğrultuda etkinliğini NATO’dan Türkiye’nin çıkması ve NATO’nun dünyanın her yerinde yıkılması için mücadele çağrısıyla bitirdi.

İsrail’e petrol taşıyan SOCAR üniversiteye giremedi!

28 Nisan’da Boğaziçi Üniversitesi’ne “Bilim ve Teknolojide Lider Kadınlar Zirvesi” adıyla düzenlenecek etkinliğe İsrailli silah şirketlerini fonlayan AXA, İsrail ile Nimbus Antlaşması yaparak teknoloji veren Google ve İsrail’e petrol taşıyan SOCAR sponsor ve konuşmacı olarak çağrılmıştı. Batı Asya Araştırmaları Topluluğu, Filistin için Bin Genç grubuyla birlikte, İsrail ile iş birliği yapan bu şirketleri okullarında barındırmamak için bir eylem gerçekleştirdi. Soykırıma ortak olanlar Boğaziçi’nin binalarında istediği gibi seminer verebilirken Boğaziçi’nin kendi öğrencileri binaya alınmayınca eylem binanın önünde atılan sloganlarla devam etti.

Etkinliğin son konuşmacısı olan SOCAR, Filistin dostu Boğaziçili öğrencilerin kararlı eylemi sonucunda okula gelemedi! Kadın hakları adına konuşma yapan ama Filistinli binlerce kadının kanı ellerine bulaşmış olan ikiyüzlü şirketlerin üniversitelerimizde istedikleri gibi barınamaması için bu eylemlilikler her kampüse yayılmalı, İsrail’e ve onun ortaklarına karşı akademik boykot büyütülmelidir.

Filistin halkı ile uluslararası öğrenci dayanışmasına Boğaziçili öğrenciler de katıldı!

ABD’de, üniversitelerinin soykırımcı İsrail ile iş birliği yapmasına karşı onlarca kampüste kamp kurarak mücadele eden ve polisin saldırılarına karşı eylemlerini kararlılıkla sürdüren öğrenciler ile dayanışmak için 30 Nisan’da Boğaziçi Üniversitesi’nde basın açıklaması gerçekleştirildi. ABD’den başlayıp dünyanın dört bir yanına yayılan ve Filistin direnişini üniversitelere taşıyan bu mücadeleyi sahiplenmek için gerçekleştirilen basın açıklamasına katılım oldukça yoğundu, hep birlikte atılan sloganlarla kampüste Filistin’in halkının sesi gür bir şekilde yankılandı.

Siyonist İsrail’in, ABD emperyalizmi ve NATO’nun yenilmesi için anti-emperyalizmi yükseltmeye!

Boğaziçi Üniversitesi Batı Asya Araştırmaları Topluluğu, şimdiye kadar yaptığı söyleşiler ve eylemlerle öğrencileri NATO ve Batı emperyalizmine karşı anti-emperyalist mücadeleye, soykırımcı İsrail’in yıkılması için Filistin halkıyla dayanışmayı büyütmeye çağırdı. Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin katkılarıyla ve sahiplenmesiyle birlikte büyüyen topluluk, bu amaç doğrultusunda çalışmalarına devam ediyor. BÜBAT diğer üniversitelerde de Siyonist İsrail’in yıkılması için boykot çağrısını yükseltmek, Filistin halkının özgürlük mücadelesini yaygınlaştırmak ve Türkiye başta olmak üzere tüm dünyada NATO’yu kovmak için gençliği anti-emperyalist ve anti-Siyonist mücadeleye katılmaya, bölgemizin kurtuluşu için hep birlikte emperyalizme karşı enternasyonalizm kavgasını büyütmeye çağırıyor!

Bu yazı Gerçek gazetesinin Mayıs 2024 tarihli 176. sayısında yayınlanmıştır.