AKP’nin “lebalep” kongreleri: Virüsle birlikte çürümenin kokusu da yayılıyor

AKP’nin “lebalep” kongreleri: Virüsle birlikte çürümenin kokusu da yayılıyor

Bütün ülke Koronavirüs salgınından kırılırken, her yerde maske ve hijyenle birlikte sosyal mesafeye uyma uyarıları yapılırken AKP kongreleri tam tersi bir görüntü veriyor. Üstelik AKP Genel Başkanı Erdoğan, virüs tehlikesi yüzünden, internet üzerinden görüntülü katıldığı bu kongrelerdeki tıklım tıklım kalabalıktan bahsediyor. AKP kongrelerine katılanlara devlet hastanesinde bedava PCR testi yapıldığı iddialarını Fahrettin Koca yarım ağızla yalanladıysa da buna da kimse inanmıyor. AKP’lilerin yapılan eleştirilere önlemlere uyuluyor şeklinde verdiği cevaplar ise komik bile değil.  

Bir boş bulunma ya da dil sürçmesi de değil. Rize kongresinde kullandığı cümle tam olarak şöyle: “Salgının olduğu bir dönemde kongre yapıyoruz ve Rize'de salon lebalep dolu.” Farsça kökenli “lebalep” kelimesi “silme, tıklım tıklım” manasına geliyor. Erdoğan, salgın döneminde böyle bir görüntü vermeyi bir çelişki olarak değil gurur vesilesi olarak değerlendiriyor. Rize ise şu anda nüfusa oranla en yüksek vaka görülen illerin başında geliyor. Hatay AKP Gençlik Kolları toplantısında omuzlara alınan başkanlar, davul zurna göbek atan üyeler ise halk dilinde yerleşmiş meşhur “imam ve cemaat” ilişkisini anlatan atasözünü hatırlatıyor.    

Halk apar topar cenazelerini kaldırmak zorunda kalırken… 

Sadece AKP kongreleri de değil. Halk bu dönemde cenazelerini bir avuç kişiyle, başlarında jandarma apar topar yapmak zorunda bırakılıyor. Ama ölen kişi YÖK Başkanı Yekta Saraç’ın babası gibi AKP için makbul bir tarikat lideri olduğunda her şey değişiyor ve mesafe kurallarının hiçe sayıldığı, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’yı dahi özür dilemek zorunda bırakan görüntüler ortaya çıkıyor.  Daha önce de Ayasofya’nın ibadete açılması sürecinde Erdoğan ve iktidarının çıkarları öyle gerektirdiği için binlerce insan bir araya toplanmıştı. İşçiler, emekçiler, öğrenciler haklarını aramak için sosyal mesafeye uyarak, açıklama ya da yürüyüş yapmak istediğinde ise yasaklamalar, coplar, kelepçeler devreye giriyor. Lebalep dolu gözaltı otobüsleriyle işçiler öğrenciler nezarethanelere taşınıyor.

AKP’liysen virüslü kongrelere gitmek zorundasın! Aksi ihaleyi, ruhsatı, işi, avantayı kaybetmek demek!

Esnaf yasaklama ve kısıtlamalar yüzünden kan ağlıyor. Destek adı altında verilen kira yardımının bu yaraya merhem olması mümkün değil. Ancak içlerinde hatırı sayılır AKP ve MHP seçmeni de olan esnafı esas yaralayan Erdoğan’ın ve iktidarının bu çifte standartları. Ancak gelinen yerde Erdoğan ve asker/sivil iktidar ortakları tutarlı olmaya çalışmayı çoktan bırakmış durumdalar. Tek önem verdikleri iktidara tutunmak. Saflarındaki erimeyi durdurmak, durduramadıklarında hiç değilse gizlemek için güçlü görünmek zorundalar. Lebalep kongrelerin sebebi bu. Genel başkanlarının virüs kapmamak için internetten bağlandığı kongrelere, kelleyi koltuğa alıp giden AKP’liler ise buna mecbur. O salonda olmamanın bedeli, kimi için bir ihalenin kaçması, kiminin dükkanı için beklediği ruhsatın çıkmaması, kiminin makam mevki hevesinin kursağında kalması, kimi için ise tanıdığını işe sokamaması demek. 

Çöküşün resmi çürümenin kokusu

O salonlarda siyaset yapılmıyor, halkın birikimlerini sistematik olarak yağmalayan bir istibdad rejiminin masa altına düşen kırıntıları paylaşılıyor. Arada da reis için A4 kağıtlara yazılıp dağıtılan tezahüratlar yapılıyor. Erdoğan, bu kongrelerde kendini güçlü gösterdiğini zannederken, artık giderek daha fazla insan iktidarın çürüyüşünün kokusunu alıyor ve maddi manevi çöküşünü görüyorlar.