MESS’e karşı Kavel parolasıyla mücadele zamanı!

MESS’e karşı Kavel parolasıyla mücadele zamanı!

Metal sektöründe 150 bini aşkın işçiyi ilgilendiren MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi görüşmeleri Eylül ayı itibarıyla başladı. Metal işçileri için mücadele günü geldi çattı. Sözleşme masasında sefalet ücretlerini ve sadaka niteliğindeki zam oranlarını dayatacak olan MESS patronları, Orta Vadeli Program’dan ve istibdadın grev yasaklarından güç alarak metal işçilerine krizin faturasını ödetmek isteyecekler. Türkiye’nin en stratejik işkolunda çalışan, sanayinin bel kemiği, Türk Metal, Birleşik Metal-İş ve Özçelik-İş üyesi 150 bini aşkın metal işçisi için bu zorlu mücadeleden zaferle ayrılmanın tek yolu örgütlü mücadele, parola ise işgal, grev, direniş!

Patronların planı: İşsizliği gösterip sefalete razı etmek!

Ford Otosan, Bosch, TOFAŞ, Arçelik, Renault gibi sanayi devi MESS firmaları şimdiden ölümü gösterip sıtmaya razı etmenin derdinde. Sözleşme dönemine denk getirilen işten çıkarma gündemleri, üç vardiya sisteminin ikiye düşürülmesi, “İşler iyi gitmiyor” söylentileri, sarı sendikaların beklentiyi düşürmeye yönelik sözleşme anketleriyle metal işçilerine ölümü gösteriyor. MESS ile danışıklı dövüş içerisinde açıkladığı taslak ise sıtmaya razı etmek anlamına geliyor.

MESS patronlarının resmi enflasyon oranında bir zam bile veremeyeceklerine dair açıklamaları, firmaların ayakta kalabilmesi için ücretlerin düşük tutulması gerektiğine dair konuşmaları ve yılın son çeyreklerinde kârdan ettikleri zararları gözümüze sokmaları, sefalet ücretlerini normalleştirme çabalarından ibaret. Tüm patronların gözü bu sözleşmede olacak çünkü Orta Vadeli Program’dan aldıkları güçle işçi ücretlerini düşük zam oranlarını MESS sözleşmesi itibarıyla baskılamak istiyorlar.

İşçilerin talebi: Vergide adalet!

Metal işçilerinin gerçekleri ise farklı. Türk-İş’in açıkladığı verilere göre yoksulluk sınırı 90 bin lirayı aşmışken metal işçilerinin eline vergiler kesildikten sonra ortalama 45 bin lira kalıyor. Yılın büyük çoğunluğunu yüzde 27 vergi diliminde geçiren metal işçileri yıl bitmeden yüzde 35’lik dilimi bile görüyor. İşçilerin patronlardan daha çok vergi ödediği bu adaletsiz düzene karşı metal işçileri “Vergi yükü patronlara!” diyor. Sözleşme sürecinde Birleşik Metal-İş sendikasının taslağında bulunan “Verginin yüzde 15’e sabitlenme maddesi” işte bu yüzden göstermelik durmamalı, kırmızı çizgi olmalı! Türk Metal ve Özçelik-İş sendikalarında örgütlü olan işçiler de sendikalarına bu talebin sahiplenilmesi yönünde baskı yapmalı!

Kavel ruhuyla zafere!

Şimdiye kadar hiçbir hak verilmedi, hepsi söke söke alındı. En basit görünen kazanımlar bile kolay yoldan değil mücadelenin zorluğu içinde kazanıldı. Bugün de grev yasaklarının gölgesinde metal işçilerine sefaleti dayatmak istiyorlar. İşte bu yüzden zaferin yolu da grev hakkını grev yaparak kazanan Kavel işçilerinin ruhuyla bu mücadeleye hazırlanmaktan geçiyor. Aynı geçtiğimiz dönem küçük MESS grubunda grev hakkını grev yaparak savunan Grid Solutions, Hitachi, Schneider işçileri gibi…

MESS mücadelesine hazırlanan metal işçileri Kavel’i bilmeli, öğrenmeli, onun yolundan gitmeli! MESS sözleşmesinin merkezinde bulunan Koç Holding, 62 yıl önce Kavel işçilerine nasıl saldırdıysa günümüzde de 150 bini aşkın metal işçisine aynı şekilde saldırıyor. Hasım aynı, sermayeye kol kanat geren devlet aynı, sömürü aynı, saldırı aynı! O halde mücadele de aynı olmalı, metal işçileri Kavel’i örnek almalı! Saldırılara karşı parola Kavel olmalı!