Omsa’da zafer işçilerin: Atılan işçiler geri alındı, toplu sözleşme imzalandı! Zafer işgalle direnişle mücadeleyle geldi!

Kocaeli Dilovası’nda bulunan yüzde yüz İsveç sermayeli Omsa Metal fabrikası işçileri Birleşik Metal-İş sendikasında örgütlendikleri için işten atılmalarının ardından fabrikanın kapısının önünde 70 gün boyunca aileleriyle birlikte direndiler. Son olarak 15 Eylül günü fabrikayı işgal ederek haklı talepleri için mücadele ettiler. 17 saatlik işgalin sonunda patron işçilerin taleplerini kabul ederek gasbettiği tazminatları ve tazminatlara ek olarak 4 brüt maaş ödemeyi kabul etmiş, talepleri karşılanan işçiler ise işgali sonlandırmışlardı. İşgalden yaklaşık 10 gün sonra sendika ile patron arasında yapılan görüşmeler sonuç verdi ve emsal bir kazanım olacak şekilde atılan işçilerin tamamı işe geri alındı ve Omsa metalde yetki itirazı geri çekilerek toplu iş sözleşmesi imzalandı.
Omsa işçilerinin hikayesi hepimizin hikayesi
İşgalin hemen ardından Gerçek’te Omsa işçilerinin mücadelesini değerlendirmiş ve gerekli dersleri çıkarmıştık. Orada da söylediğimiz gibi Omsa’da ilk günden itibaren yaşananlar aslında Türkiye işçi sınıfı için bir ilk değildi. Türkiye’de özel sektörde sigortalı olarak çalışan işçilerin çok küçük bir kısmı (yaklaşık yüzde 6) toplu sözleşme kapsamında çalışıyor. Bu oranın bu kadar düşük olmasının en büyük sebebi anayasada tanımlanan sendikalı olma hakkının fiilen gasbediliyor olması. Patronlar sendikanın s’sini duydukları an öncü işçileri tazminatsız olarak işten atarak, tehdit ederek işçilerin örgütlü olmasını engellemeye çalışıyorlar. Eğer işçiler atılan arkadaşlarına sahip çıkarak eyleme geçerse bu sefer de Omsa’da gördüğümüz gibi bütün işçileri işten atarak bir nevi gemileri yaktığını gösteriyor patronlar. Tabi ki bu süreci sendikanın yetkisine itiraz izliyor ve yıllar sürecek bir yetki itirazı davası süreci başlıyor. Bu süreçte çoğu kez kapı önünde günlerce, aylarca hatta bazen bir yılı aşkın direnişler yaşanıyor. Bu direnişlerin her biri işçi sınıfının mücadelesinde birer mevzi oluyor ve sınıfa güç katıyor. Omsa işçileri de direnişe geçtikleri ilk günden bu yana sadece kendi hakları için değil Türkiye işçi sınıfının tamamının sendikalı olma hakkını geri kazanmak için mücadele ediyorlar.
Direnişten zafere Omsa işçileri yol gösteriyor
Omsa direnişi de yukarıda anlattığımız şekilde kendisinden önceki yüzlerce örnek gibi başladı. Birçok direnişte olduğu gibi zamanla işçiler kapı önünde hem maddi hem manevi olarak yıpranabilir ve direniş zamanla sönümlenebilirdi. İyi olasılıkla işçiler tazminatlarını ve tazminatlara ek kazanımlar elde eder, kötü olasılıkla iş dava sürecine kalırdı. Fakat Omsa’da böyle olmadı. Omsa işçilerinin mücadelesine önderlik eden sendika yöneticileri ve öncü işçiler önceki deneyimlerden ders çıkardılar. Bu çıkarılan derslere göre hareket ettiler ve direnişin ilk gününden son gününe kadar “geçmiştekilerle aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar beklemeyeceğiz” dediler. Zaferi getiren de bu oldu. Omsa işçileri direnişin 70. gününde fabrikayı işgal ederek inisiyatifi kendi ellerine aldılar ve patronu dize getirdiler. 70 gün boyunca tazminatları bile ödemeyi reddeden patron 17 saatlik işgale dayanamadı ve tazminatları ve tazminatlara ek 4 brüt maaş ödemeyi kabul etti. Daha önceki değerlendirmemizde de söylediğimiz gibi kazanımı getiren sadece üretimin durması değil işgalle birlikte inisiyatifin işçilerin eline geçmesiydi. Yine de bu kazanım bile sonuç olarak patronun bu sefer de parayı verip işçilerin anayasal hakkını gasp etmesi anlamına geliyordu. Fakat Omsa işçilerinin mücadelesi burada bitmedi. İşgalden sonra süren müzakereler sonuç verdi ve Omsa işçilerinin tamamı yeniden işbaşı yaptı ve Omsa’da toplu sözleşme imzalandı. Omsa işçilerinin bu onurlu ve kahramanca mücadelesi kapı önü direnişlerini zafere ulaştıracak yolu gösteriyor.
Omsa işçilerinin yolundan işgalle grevle direnişle örgütlü mücadeleye
Türkiye’de anayasal hakkını kullanarak sendikaya üye olan işçilerin tazminatsız olarak işten atılması artık olağan bir hale geldi. Hakkını arayan işçiler ise birçok kez polis copuyla ve biber gazını karşısında buldu. Türkiye işçi sınıfına yoksulluğu yıllar boyunca bu şekilde zorla dayatmaya çalıştılar. İşte Omsa işçileri kendilerine ve bütün sınıf kardeşlerine reva görülen bu dayatmayı kırdı ve sendikalı olma hakkını söke söke kazandı. Bu mücadele ezberleri bozdu ve işçi sınıfına yolu gösterdi. Şimdi ise Omsa işçilerinin açtığı yoldan yürümenin zamanı. Haydi! Bize dayatılan yoksulluğa, sefalete, işsizliğe karşı Omsa işçilerinin yolundan işgalle grevle direnişle örgütlü mücadeleye!