Hak-İş ağası sendika aidatlarını lüks araca yatırdı!

Hak-İş ağası sendika aidatlarını lüks araca yatırdı!

Daha önce Memur-Sen’e bağlı Sağlık-Sen Genel Başkanı Semih Dursun’un, piyasa değeri yaklaşık 800 bin lira olan Audi A6 aracı almasının ardından Hak-İş’te Genel Başkan Yardımcılığı yapan Özçelik-İş Sendikası Genel Başkanı Yunus Değirmenci’nin de süper lüks makam aracı aldığı ortaya çıktı.

Özçelik-İş Sendikası Genel Başkanı, değeri yaklaşık 1.8 milyon lira olan BMW 7.40 LD Drive model araç aldı. “Aracı kampanyayla 1,3 milyona, 3 hafta önce aldım” diyen başkan, süper lüks BMW’sine özel plaka da yaptırdı ve memleketi olan Kayseri’nin plakası olan 38’i plakanın sonuna ekletti. Değirmenci’nin hali hazırda Audi A6 makam aracı da bulunuyordu. Ayrıca maaşının da “30 bin ile 50 bin lira arasında” olduğu belirtiliyor.

Bu sendika başkanı, sendika üyesi işçilerin neredeyse senelik gelirlerinden fazlasını bir ayda alıp, o işçilerin senelerce para biriktirse dahi alma ihtimalinin olmadığı arabalarda dolaşıyor. Ve bunu da yüzsüzce açıklayabilme cesaretini kendinde bulabiliyor. İşgal, grev ve direnişlere kullanılması gereken, sınıfın örgütlenmesi ve mücadelesi için seferber edilmesi gereken imkânlar, sendikanın başına çöreklenmiş sendika ağasının lüks hayatı için harcanıyor.

Hak-İş yönetiminin yüksek gelirleri ve lüks harcamaları haricindeki konularda da sicili temiz değil. Hak-İş konfederasyonu yöneticilerinin işçi hakları açısından da kabul edilemez tutumları oluyor. Adeta iktidar partisinin işçi koluna dönüşen Hak-İş daha önceden çok kez yasaklanmış grevleri görmezden geldi. Hak-İş'in kıdem tazminatının kaldırılmasına bile onay veren yaklaşımı onu yalıttı ve tamamen "AKP sendikası" konumuna getirdi.

İşçi sınıfının, sendikaların başındaki bu asalakları kovması artık şart!

İşçi aidatları toplayıp kendi sefalarını düşünen bu asalak sendika bürokratları, kendi çıkarları işçi sınıfının çıkarlarından uzaklaşıp ayrıştığından, işçi sınıfının yanında değil burjuva düzeninin yanında yerlerini alıyorlar.

İşçi sınıfının bu ve benzeri asalakları sendikalardan kovması elzemdir. İşçi sınıfı sendikalara sahip çıkarsa bunların barınma şansı yoktur. Sendikalar işçinindir, işçi sınıfınındır. İşçiler, sendika gelirlerinin sınıf mücadelesine kullanıldığına emin olmalıdır. Sendika yöneticilerinin maaşlarının kalifiye bir işçinin maaşını geçmemesini sağlamalıdır. Bu konuda taviz veren yöneticiler, derhal sınıf sendikacılığı yapacak fedakâr işçilerle değiştirilmelidir. Düzene karşı mücadele, saflarımız sık ve sınıf hainlerinden arınmış olursa daha güçlü olur! Bunun için diyoruz ki: sendikaya üye ol, sahip çık denetle!