Emperyalizme karşı gençliğin zaferinin, 6. Filo’nun defedilişinin 57. yılı kutlu olsun!

18 Temmuz 1968’de, İstanbul Dolmabahçe’de demirlemiş ABD 6. Filo’sunun askerleri, anti-emperyalist bir şiarla sokaklara dolan devrimci gençlik tarafından denize döküldü. Bu sembolik eylem, Türkiye’nin devrimci tarihinde bir mihenk taşına dönüştü. Dünya çapındaki ulusal kurtuluş mücadeleleri ve Türkiye işçi sınıfının uyanışı, 1960’ların sonlarını devrimci mücadelenin hararetlendiği yıllar hâline getirdi. Bugün, Batı Asya’da (Orta Doğu) ve dünyada emperyalist savaşların sirenleri çalarken, bu tarihsel zaferi anmak ve devrimci mirası canlı tutmak bir görevdir.
Gençliğin anti-emperyalist mücadele ile tanıştığı yıllar
1968’in ruhu, dünyayı sarsan devrimci dalgaların ateşinden doğdu. Vietnam halkının, Amerikan emperyalizmine karşı ormanlarda, pirinç tarlalarında ve şehirlerde verdiği destansı direniş, ezilen ulusların bayrağı olmuştu. Küba Devrimi’yle beraber sosyalizm Fidel’in ve Che Guevara’nın önderliğinde, baş emperyalist Amerika’nın yalnızca birkaç yüz kilometre ötesinde filizleniyordu. Latin Amerika’dan Afrika’ya, Asya’dan Avrupa’ya, sokaklar, meydanlar, dağlar, ormanlar bağımsızlık ve sosyalizm için emperyalistlere ve işbirlikçi rejimlere karşı mücadele eden gençlerle doluydu. Türkiye’de ise devrimci gençlik, bu küresel isyanın bir parçası olarak emperyalizme karşı giderek sertleşen bir tavır geliştirdi. Yıllar içinde gençlik derneklerinde örgütlenerek eylemlerle, üniversite işgalleriyle işe başlayan gençlik 18 Temmuz 1968’de Dolmabahçe’de 6. Filo askerlerinin ellerini kollarını sallayarak karaya çıkmalarına müsaade etmedi, emperyalizmi ve onunla çıkarları kesişen Türkiye burjuvazisini karşısına aldı. 6. Filo’nun denize dökülmesi, yalnızca Amerikan askerlerine değil, NATO’nun ve ABD’nin Türkiye üzerindeki tahakkümüne karşı bir başkaldırıydı.
6. Filo’yu defedenlerin mirası
57 yıl sonra, 6. Filo’ya karşı direniş, anti-emperyalist mücadele için bir meşale olmaya devam ediyor. 2008’den beri içinde bulunduğumuz Üçüncü Büyük Depresyon yüzünden emperyalist saldırganlık, 60’lardaki tehditkârlığını olduğu gibi miras almış ve bölge halklarını bir kez daha savaş tehdidiyle yüzleşmeye mecbur bırakmıştır. Yakın zamanda İsrail ve ABD’nin İran’a saldırıları bunun en yakın kanıtıdır. Siyonist İsrail bütün emperyalistlerin desteğiyle iki yıldır Filistin halkına soykırım uygulamaktadır. Bu koşullarda 1968 anti-emperyalist ve anti-Siyonist mirasını sırtlanmak ve bu mirası gençliğe aktarmak bizim görevimizdir. 1968 kuşağının izinde, Filistin halkıyla dayanışma içinde emperyalizme, Siyonizme karşı mücadeleyi sürdüreceğiz. 1968 gençliği nasıl Siyonizme ve emperyalizme karşı Filistin halkıyla birlikte çarpışmışsa, biz de bugünün gençliği olarak onların örneğinin izinde mücadelemizi sürdürmeliyiz! Filistin halkının zaferi bizim de zaferimizdir! Filistin soykırımının ortağı NATO’nun bir üyesi olan Türkiye devletine, emperyalizmin bu topraklardaki karakolları İncirlik ve Kürecik’i kapat diyoruz, NATO’dan çık diyoruz!
Kapitalizmin ve emperyalizmin kökünü devrimle kazıyalım!
Emperyalist saldırganlığa ve yıkıma olan öfkesini artık gizleyemeyen gençler! Devrimci İşçi Partili Öğrenciler olarak biz, 1968’in devrimci gençliğinin izinden yürüyoruz. Neden bu mücadele? Çünkü emperyalizm, her yerde yoksulluğu, işsizliği ve eşitsizliği büyüten, vadesi dolmuş sistemini ayakta tutmak için uzanabildiği her toprağı ve halkı sömüren bir parazittir. Biz, bu paraziti söküp atmak için işçi sınıfının önderliğinde sosyalist devrimi hedefliyoruz. Üretimden gelen gücüyle kapitalizme karşı en tutarlı mücadeleyi verecek olan işçi sınıfının, emekçi halkı ve aynı zamanda biz öğrencileri etrafında toplayarak devrime başarılı şekilde önderlik edebileceğini savunuyoruz. İşçi sınıfına devrimci bilinci taşıyacak ve işçi mücadelesini adım adım örecek olan partiyi ise, işçi sınıfının, kendi siyasetini yapabilmesi için izlemesi gereken en önemli örgüt olarak görüyoruz. 1968’de Dolmabahçe’de emperyalizmi denize döken gençliğin cesaretinin yanında bizim ihtiyacımız olan işte budur!
DİP’li Öğrenciler olarak haykırıyoruz: Gelin 1968’in ateşini yeniden harlayalım! Emperyalizme ve kapitalizme karşı işçi sınıfının kızıl bayrağını yükseltelim! Genç yoldaş, bu mücadelede işçi sınıfının saflarında yer almak, tarih yazmaktır. Gel kampüslerde, meydanlarda, fabrikalarda omuz omuza mücadele edelim; kapitalizmin ve emperyalizmin kökünü devrimle kazıyalım!
Devrimci İşçi Partili Öğrenciler
Bu yazı Gerçek gazetesinin Temmuz 2025 tarihli 190. sayısında yayınlanmıştır.