Emperyalizme ve Siyonizme karşı Filistin Dostları Gemlik limanında: Gemileri yükleme! İsrail’le kanlı ticareti durdur!

Filistin Dostları Gemlik limanında: Gemileri yükleme! İsrail’le kanlı ticareti durdur!

Emperyalizme ve Siyonizme karşı Filistin Dostları 24 Kasım günü Gemlik’te Gemport limanına gelen ve soykırımcı İsrail’e mal taşıyan Medkon Perla gemisini protesto etti. Eylemde Türkçe, Arapça ve İngilizce olarak “İsrail’le ticareti durdur! Soykırıma Ortak Olma” yazan pankartlar açıldı. Filistin Dostları daha önce 11 Kasım’da da İstanbul Ambarlıdaki Mardaş limanında aynı şirketi ve gemiyi protesto etmişti. 

Eylemde ilk konuşmayı yapan platform sözcülerinden,DİP Genel Başkan Yardımcısı Levent Dölek liman işçilerini örgütlenmeye ve İsrail’le ticaret yapan gemileri yüklemeyerek soykırımı durdurmak için mücadeleye çağırdı. Vardiya değişim saatinde yapılan eyleme liman işçileri yoğun ilgi gösterdi. Eyleme ayrıca Bursa’dan eylem çağrısına icabet eden direniş dostları da El Aksa Tufanı’nı selamlayan bir pankartla katıldılar. El Aksa Tufanı’nı hep birlikte selamlayan Filistin Dostları, Gazze’de sembolleşen “Berren ve Bahren ve Cevven” (kara, deniz hava) sözlerinin bir gereğinin de İsrail’e denizden ve havadan destek olan ticareti kesmek olduğunu vurguladılar. 

Filistin dostları AKP iktidarının İsrail’le işbirliği politikaları teşhir etti ve Türkiye’nin NATO üyesi olarak, Kürecik, İncirlik ve diğer emperyalist üslere ev sahipliği yaparak İsrail’e en aktif desteği veren iktidarlardan biri tarafından yönetildiğini vurguladı. Bir gün önce AKP Gemlik ilçe binasına kola dökerek protestoda bulunan Filistin dostu ve öncü işçi, 2015 Tofaş fiili grevinin liderlerinden Mehmet Altın’ın gözaltına alınması da protesto ederek, derhal serbest bırakılmasını istedi.  Eylemde sık sık "yıkılsın Siyonist İsrail devleti" ve "kahrolsun Amerikan emperyalizmi" sloganları atıldı. Emperyalizme ve Siyonizme karşı Filistin Dostları sözcüsü Kutlu Dâne şu açıklamayı yaptı:

Siyonist, soykırımcı, etnik arındırmacı İsrail ile ticarete hayır! Filistin'in özgürlüğü için İsrail ile ticareti durdurun!

İsrail devleti, 1948'de bir etnik arındırma ve terör operasyonu ile kuruldu. Kurulurken 800.000 Filistinliyi topraklarından sürdü.

Binlercesini katletti.

Bu insanların bir kısmını Gazze şeridine sürdü.

Filistinliler topraklarına dönmek için ne zaman hamle yapsalar İsrail onlara katliamlarla karşılık verdi!

İsrail devleti, 7 Ekim'den bu yana 14.000'den fazla Filistinliyi katletti!

Gazze’de yaşayan milyonlarca Filistinli’yi, eskisinden de ağır bir abluka altına almış, neredeyse içme suyundan bile mahrum bırakıp, bir soykırıma girişmiş durumda.

Evet, gerçek bir soykırım girişimi ile karşı karşıyayız!

Bu soykırım girişimine karşı Filistin halkı tüm dünyaya İsrail’e yönelik boykot yapılması, yaptırım uygulanması ve yatırımların geri çekilmesi çağrısında bulunuyor.

Hal böyleyken, Türkiye ve İsrail arasındaki ticaret 8,5 milyar dolarlık bir hacme ulaştı!

Bugün de, burada Gemport limanında, Medkon şirketine ait Medkon Perla gemisine İsrail’in Ashdod limanına varmak üzere yüzlerce konteyner yükleniyor. Aynı şirkete ait Medkon Çanakkale gemisi de İsrail’e düzenli olarak büyük miktarlarda emtia taşıyor. Daha pek çok şirket İsrail’le ticaret yapılmasında rol oynamakta. Ancak Medkon’un aksine bir çoğu bu faaliyetlerini gizli tutmakta. Bizler Emperyalizme ve Siyonizme Karşı Filistin Dostları olarak İsrail ile Türkiye limanları arasında karşılıklı emtia sevkiyatı yapılıyor olmasını protesto ediyoruz!

Bu sevkiyat, emekçi halkımızın dostu ve müttefiki Filistin halkının boğazını sıkmakta olan İsrail'i ödüllendirmekte, güçlendirmekte ve katliamlarını hiçbir bedel ödemeden sürdürmesini sağlamaktadır. Oysa Filistin halkı, emperyalizmin tamamından destek alan düşmanı karşısında topraklarını kahramanca savunurken, dünyanın dört bir yanındaki dostlarından, kendi mücadelesine her biçimde destek olmalarını istemektedir.

Filistin halkını düşmanı karşısında silahlandırmak bunun meşru bir yoludur ve Filistinliler nefsi müdafaada kullandıkları silahları kimlerin verdiğini, kimlerin ise “one minute” diyip, Filistin halkının sözde hamisi rollerine girdikten sonra kendisini arkadan bıçakladığını bugün çok iyi anlamış durumdadır.

Ama bunun kadar önemlisi, Filistinlilerin yıllardır çağrı yaptığı boykot, yatırımların geri çektirilmesi ve yaptırımlardır. İngilizcesinin kısaltmasıyla BDS olarak bilinen bu faaliyetler, daha önce Apartheid Güney Afrikası'nın dizlerinin üzerine çöktürülmesinde işe yaramıştır. Güney Afrika gibi görece küçük bir ekonomi olan İsrail'de de önemli etkilerinin olacağı açıktır. Özel olarak bugün, İsrail'in katliamlarını durdurmakta derhal işe yarayacaktır.

O halde bugün yapılması gereken, hiçbir şey olmamış gibi İsrail ile ticareti sürdürmek değil, İsrail'in belirli mal ve hizmetlere ulaşımını engellemektir. Arkamızdaki limanı işleten ve buraya mal yollayan patronlar, böyle bir zamanda İsrail ile ticaret yaparak, kendileri için tek kıstasın kârları olduğunu, bundan gayrı bir ahlakî ve vicdanî ölçütlerinin olamayacağını bir kez daha kanıtlamışlardır. Dün Soma'da kârları azalmasın diye tedbir almayıp 300 işçiyi katleden burjuvazi, bugün bu limandan yine kârları azalmasın diyerek soykırım girişimini yürüten bir devletin ihtiyaçlarını karşılamaktadır.

Çağrımız bu limanın ve Türkiye'deki tüm limanların işçilerinedir. İsrail biz işçi ve emekçilerin düşmanıdır. Bizim patronlarca sömürülmemizi, emeğimizin bir avuç asalak tarafından gasp edilmesini sağlayan kapitalizmin merkezinde, İsrail'in arkacısı emperyalistler vardır. İsrail kazandığında emperyalizm kazanmakta, kapitalistler kazanmakta, biz kaybetmekteyiz. O yüzden yerimiz Filistin halkının yanıdır. Bugün Belçika'da liman işçileri İsrail'e mal taşıyan gemileri yüklemeyi nasıl reddediyorsa, gelin birlik olalım, aynısını örgütlü bir biçimde Türkiye limanlarında yapalım. Perla ve Çanakkale gemilerini yüklemeyin, gelen emtiayı indirmeyin!

Çağrımız, büyük laflar söylemek ve miting tertiplemek dışında Filistin halkının karşı karşıya kaldığı mezalime karşı hiçbir şey yapmadan duran hükümete ve Erdoğanadır. Kendisi Filistin halkının yaptırım çağrısından habersiz değildir. Ama iktidarı sırasında İsrail'e karşı adım atmak bir yana, iki ülke arasında ticaret rekorları kırılmış, askerî ve istihbarî ilişkiler hep geliştirilmiş, son olarak 7 Ekim'deki El Aksa Tufanı'na kadar hızla yükselen bir yakınlaşma yaşanmıştır. Erdoğan tufana, tam da İsrail ile tüm pürüzleri halledip Filistin halkına ait doğalgazın çalınması projesine ortak olmak üzereyken yakalanmıştır. Türkiye, derhal bu politikayı terk etmeli, İsrail ile askerî, ticarî, diplomatik ve akademik tüm ilişkileri sonlandırmalıdır.

Bunun yolu, Filistin halkının yanındaymış gibi görünüp, İsrail'in tarafındaki NATO'nun ve emperyalizmin çıkarları için çalışmak elbette değildir. Filistin'in yanında olduğunu iddia eden hükümet, İsrail'e çalışan Kürecik üssünü kapatmalıdır. Meclisteki vekiller, Filistin halkının yanındaysalar, o meclisi 15 Temmuz'da bombalayan uçaklara yakıt verenlerin üssü olan İncirlik'in kapatılmasını sağlamalı, NATO'yu güçlendirme projesi olan İsveç'in NATO üyeliğini çöpe atmalı ve İsrail ve ABD'ye hak ettiği yanıtı vermelidir!

Emperyalizme ve Siyonizme karşı Filistin Dostları olarak, emekçi halkımızın dostu Filistin halkının yanındayız. Onların kurtuluşu ve Siyonizme karşı zaferi için mücadele ediyoruz. Halkımızı da bu mücadeleye destek olmaya çağırıyoruz. Filistin halkı kazanacak, emperyalistler, Siyonistler ve bunların bölgemizdeki müttefikleri kaybedecek!

Medkon Perla ve Medkon Çanakkale'nin İsrail ile yürüttüğü taşımacılık sonlandırılsın!

Türkiye limanlarında Siyonizme karşı tam bir seferberlik! İsrail ile tüm ticarî ilişkiler kesilsin!

İsrail ile tüm askerî ilişkiler kesilsin!

Türkiye NATO'dan çıksın!

Kürecik ve İncirlik üsleri kapatılsın! Yıkılsın Siyonist İsrail Devleti! 

Nehirden denize özgür Filistin!

EMPERYALİZME VE SİYONİZME KARŞI FİLİSTİN DOSTLARI