Corç Abdullah 41 yıl zindanda direndi! Özgürlüğe kavuştuğunda ilk sözü yine direniş oldu!

Avrupa kıtasının en uzun süre hapiste kalan siyasî tutsağı Corç İbrahim Abdullah 26 Temmuz 2025 günü özgürlüğüne kavuştu ve memleketi Lübnan’a ulaştı. Ülkesinde büyük bir coşku ile karşılanan Abdullah, burada yaptığı ilk açıklamada Gazze’de süren soykırım karşısında Filistin halkının yanında, Siyonizm ve emperyalizmin ise karşısında olduğunu, 41 yıllık esaretin ardından bir kez daha haykırdı.
Konuşmasında Siyonizm ve emperyalizm karşıtı direnişin Lübnan’dan sökülmesinin olanaklı olmadığını belirten Abdullah, direnişin kesinlikle zayıf olmadığını, aksine, verdiği şehitler sayesinde gücünü koruduğunu vurguladı. Bugün direnişe her zamankinden daha çok destek olmak gerektiğini, İsrail’in hayatının son bölümüne girdiğini, bundan başka bir bölüm olmayacağını söyledi.
Abdullah’ın özgür kaldıktan sonra yaptığı ilk açıklamada, elbette, Siyonist soykırımın sürdüğü Gazze’nin merkezî bir yeri vardı. Corç Abdullah yoldaş, Gazze için herkesin derhâl harekete geçmesini isterken; Siyonistlerin ve onların emperyalist destekçilerinin , özellikle onlara yardımcı olan gerici Arap rejimlerinin, bilhassa da Mısır’ın adını özellikle zikretti, rolüne dikkat çekti ve Mısır halkını hükümetlerine karşı harekete geçmeye çağırdı. Kendi hürriyetinin de, sadece hukukî mücadelenin değil; Fransa, Lübnan ve tüm bölgeye yayılan dayanışma ve direnişin sonucu olduğunu belirtti.
Abdullah, uzun yıllar önce, 1984 yılında, Lübnan Silahlı Direniş Grupları kurucusu olarak, örgütün Fransa’da bir Mossad ve bir CIA ajanına düzenlediği suikastlardan suçlanmış ve tutsak edilmişti. Abdullah’ın salıverilmesi, Fransa kanunlarına göre 1999 yılından bu yana olanaklıydı. Bunun için yapması gereken, bir pişmanlık beyanında bulunmaktı. Fakat Abdullah bunu reddetti; Siyonist işgale ve emperyalizme karşı direnmenin bir suç değil, görev olduğunu her daim yineledi. Bunun üzerine ABD ve İsrail’in baskılarıyla toplam 41 yıl Fransa tarafından tutsak edildi!
Corç Abdullah’ın özgürlüğü için başta Fransa’da bulunan ve içinde bizim de yer aldığımız Corç Abdullah’a Özgürlük Birleşik Kampanyası olmak üzere pek çok örgüt ve platform eylemler ve çalışmalar yaptı. Filistin Esirler Hareketi, Corç Abdullah’ı kendi esirleri arasında saydı ve sahiplendi. Biz de, hem Devrimci İşçi Partisi (DİP) hem de Emperyalizme ve Siyonizme Karşı Filistin Dostları olarak, Abdullah’ın hürriyetini talep eden eylemler düzenledik. 2019 yılının Ekim ayında Fransa Başkonsolosluğu önünde, 2021 Ekimi’nde ise Eminönü’nde düzenlediğimiz eylemler, geçtiğimiz yıl Polonez direnişi sırasında direniş alanında Polonez işçileriyle birlikte yaptığımız ortak açıklama ve bu yıl Şubat ayında İstanbul’da yine Fransa Başkonsolosluğu önündeki eylemlerimizi sayabiliriz. Ayrıca, Abdullah’ın yaşamını anlatan Fedayin filminin, Türkçe dublajlı şekilde İstanbul’daki gösterimini 2022 yılında yapmış; yoldaş için hazırladığımız özel kartpostallarımızı katılımcılarla birlikte doldurmuştuk. Yine, BDS Türkiye’nin öncülüğünde yapılan Corç Abdullah’a özgürlük eylemlerine destek vermiştik. Corç Abdullah’ın Fransa’da bulunduğu Lannemezan hapishanesi önünde yapılan bir dizi eyleme de DİP militanları katılım göstermişti.
Abdullah’ın hürriyeti, Batı Asya’da emperyalizmin ve Siyonizmin saldırganlığını hat safhaya çıkardığı, direniş cephesinde ise zorlukların olduğu bir dönemde yaşanıyor. Lübnan’da direniş grupları sıkıştırılmış durumda. Suriye’nin HTŞ çetelerinin eline geçmesi, “direniş ekseni”nin Lübnan’a ikmalini güçleştiriyor. İsrail de Lübnan’a neredeyse her gün saldırıyor ve bir yandan da ülkede suikastlar düzenliyor. Suriye, İsrail için rahatlıkla operasyon yaptığı, yakıp yıktığı, karşılığında ise kendisine tek çakıl taşı dahi atılmayan bir sahaya dönüştü. Ürdün yeni bir NATO merkezi olma yolunda. Filistin direniş grupları tüm olumsuzluklara rağmen İsrail’e halen kök söktürseler de büyük bir baskı ve saldırı altında. Direniş ekseninin ardındaki ana güç olan İran, İsrail’e karşı gücünü kanıtladı, fakat emperyalizmin kendisine yönelik daha büyük bir savaş başlatma riskine karşı bir diplomasi ve pazarlık süreci yürütmekte. Yemen, halen Kızıldeniz’i Siyonizme mezar yapmayı sürdürüyor. Türkiye’deki istibdad rejiminden Katar’a, Filistin halkının sahte dostlarının yaptığı ise; emperyalistlerin ateşkes pazarlıklarında getir götür işlerini yapmak, Filistin’e kuru nasihat vermek, İsrail’e gülünç kınamalarda bulunmakla sınırlı. Batı Asya’da milliyetçi, siyasal İslamcı vb. burjuva önderlikleri, halkları emperyalizme ve Siyonizme karşı zafere götürecek tutarlı ve dirayetli bir politikadan yoksun olduklarını gösteriyor. İşte böyle bir ortamda, tam da enternasyonalist, komünist ve devrimci Corç İbrahim Abdullah’ın zindandan çıkar çıkmaz verdiği direniş mesajları ve önümüzdeki süreçte ortaya koyacağı perspektif çok önemlidir.
Filistin davası, özellikle soykırımın başından (7 Ekim 2023’ten) bu yana, Siyonizm ve emperyalizme karşı milyonlarca insanı kendi şemsiyesi altında topladı. Gerek enternasyonal gerek bölgesel düzeyde bu güçlerin birliğini tahkim etmek gerekli. Corç Abdullah yoldaşın 41 yıllık tutsaklığı sırasında gösterdiği dirayet, Filistin davası için yaptıklarından en ufak bir pişmanlık duymaması, özgürlüğünden sonra yaptığı daha ilk açıklamada Filistin mücadelesini yükseltmeye çağırması Filistin davasına sahip çıkan bizlere örnek olmalı. Türkiye’deki Filistin Eylem Komitesi pratiği gibi örnekleri çoğaltmalı, kapsamını genişletmeliyiz. Batı Asya’nın işçilerini, emekçilerini ve ezilenlerini, bölgeyi Siyonist İsrail’den arındıracak, emperyalist boyunduruktan kurtaracak enternasyonalist ve devrimci bir program etrafında birleştirmek için mücadeleyi yükseltmeliyiz. Yapacak çok iş var. Filistin Halk Kurtuluş Cephesi’nin tutsak önderi Ahmet Sa’adat’ın ve diğer tüm Filistinli tutsakların özgürlüğü için mücadeleye devam. Hoş geldin Corç Abdullah. Kahrolsun Siyonizm! Kahrolsun emperyalizm!