İngiltere’de yeni bir “hoşnutsuzluk kışı”na doğru

ingiltere liman işçileri

Gerçek gazetesinin geçen ay okurlarına aktardığı başarılı demiryolu ve metro grevlerinden sonra başka sektörlerin işçileri de eyleme hazırlanmaya başlıyor. Liman ve posta işçileri mücadeleye şimdiden girmiş durumda. Sektörden sektöre yayılma eğilimi, aynı zamanda sınıf hareketinde birlikte davranma eğilimini tetikliyor. 

Bu hareketlenmenin ardında ciddi hayat pahalılığı sorunları yatıyor.  Enflasyon oranı şimdiden 40 yıllık bir rekor olan yüzde 11’e yükseldi ve artış devam edecek. Ağustos’un son günlerinde ortalama doğal gaz ve elektrik faturalarının bu kış yüzde 80 artacağının açıklanması, hayat pahalılığı sorununun halkın elini yakacağını gösteren bir belirti oldu. Bizim kendi deneyimimizden bildiğimiz gibi, enerji fiyatlarının artışı bütün öteki sektörlerde de malların fiyatlarının hızla yükselmesine yol açıyor.

Bu tablo karşısında sendikalar ortak veya koordine edilmiş eylemlerin daha sonuç alıcı olacağı düşüncesiyle üst kuruluşları TUC’tan (Trade Union Congress-Sendika Kongresi) bu eylemleri birleştirici önlemler talep ediyor. TUC’un en büyük sendikalarından, çeşitli sektörlerde örgütlenmiş olan Unison ve Unite gelecek ay toplanacak olan TUC Kongresi’ne bütün sektörlerde birlikte hareket edilmesine ilişkin karar tasarıları sunacak. Bunun dışında İngiltere’de çok uzun yıllardır ücret düzeylerinde çok ağır bir aşınma yaşandığı için sendikalar saat ücretinin asgari sınırının 15 pound olarak belirlenmesini talep ediyor.

RMT sendikasının demiryolları grevinden sonra şimdi de ülkenin en büyük limanı Felixstowe’da ve Liverpool’da ve posta sisteminde grevler yaşanıyor.

Hâkim sınıfların durumu zor

Bu grev ve mücadele dalgası İngiliz politikasının hassas bir anında ortaya çıkmış durumda. İktidardaki Muhafazakâr Parti bir yandan Ukrayna savaşının batağında, bir yandan da partinin doruğunda sarsıntılar yaşıyor. İngiltere ABD ile birlikte Ukrayna savaşının baş kışkırtıcısı ve Nisan başında doğmuş olan barış şansını engelleyen iki ülkeden biri. Başbakan Boris Johnson Kiev’e üç defa ziyarette bulundu. Her üçünde de Zelenski’ye “sakın barışma” talimatı verdi. 

Ne var ki, bu kadar hassas bir politikayı bu kadar görev aşkıyla sürdüren Johnson, pandemi döneminde halkı evlerine tıkarken kendisi partilerde eğlenmeyi seçtiğinden ve en önde gelen yardımcılarından birinin cinsel saldırı suçlarını görmezden geldiğinden istifa etmek zorunda kaldı. Şimdi yerine onun kabinesinde dışişleri bakanı olan Liz Truss seçildi. Truss savaş kışkırtıcılığında Johnson’dan aşağı kalmıyor ama mesele şu ki, yeni başa geçen bir başbakan işçi sınıfının yaygın eylemleriyle kolay kolay başa çıkamaz. Truss “en çok ihtiyaç içinde olanlara” destek olacağını söylüyor ama bütün emekçiler “ihtiyaç” içinde! Ayrıca işçi sınıfı “destek” ve “iane” değil hakkını istiyor!

İngiltere’nin ünlü reformist İşçi Partisi’nin önderi, ana muhalefet lideri Keir Starmer de zor durumda. Tarihî olarak işçi sınıfıyla ve sendikalarla bağı çok güçlü olan ve kaynaklarının önemli bölümü sendikaların desteğinden gelen bir partinin lideri olduğu halde “sorumlu muhalefet” pozuna giriyor. En son demiryolu grevlerine karşı çıktı!

Kamu emekçileri saflarında da huzursuzluk

Ekonominin hem enflasyon baskısı altında olması hem de şimdiden bir daralma yaşıyor olması, hükümeti sert tedbirlere yöneltmiş durumda. Kamu hizmetinde 91 bin işin budanması planlanıyor. Üst düzey bürokratların sendikası da, daha alt düzey kamu emekçilerinin sendikası da bu “yıkıcı” tedbirlerden vazgeçilmesi konusunda yeni başbakana şimdiden uyarıda bulundu. 

Nihayet, yerel yönetimlerde ve yerele bağlı eğitim sisteminde örgütlü olan GMB sendikası da okullardaki 50 bin hizmetlinin ve yerel yönetim çalışanı 100 bin memurun durumunu düzeltmek için mücadeleye hazırlanıyor. Hemşireler de hareketlenme hazırlığı içinde.

“Hoşnutsuzluk Kışı” ünlü Amerikalı işçi sınıfı romancısı John Steinbeck’in bir romanının başlığıdır. İngiliz işçi sınıfı geleneği çok sarsıntılı bir grev dalgasının yaşandığı 1978-79 kışını bu romanın başlığıyla anmıştır. Şimdi yaklaşık yarım yüzyıl sonra, öyle görünüyor ki, İngiltere yeni bir “hoşnutsuzluk kışı”na hazırlanıyor!

Bu yazı Gerçek gazetesinin Eylül 2022 tarihli 156. sayısında yayınlanmıştır.