İtalya’da işçiler şalterleri Gazze için indirdi, bütün İtalya’yı Gazze için ayağa kaldırdı!

İtalya’da işçiler şalterleri Gazze için indirdi, bütün İtalya’yı Gazze için ayağa kaldırdı!

22 Eylül günü, 80’in üzerinde İtalyan şehrinde devasa bir grev ve bunun yanında çarpıcı kitlesellikte eylemler gerçekleşti. Bu seferki grev, işçi sınıfının ekonomik talepleri için değil, bizzat Filistin davasını savunmak ve Gazze’de sürmekte olan soykırıma karşı çıkmak için gerçekleşti. Yani belki de son dönemlerin en etkileyici siyasal grevlerinden birini, İtalyan işçi sınıfı, şanlı Filistin davası için gerçekleştirmiş oldu.

Grevin başını çeken, İtalya’nın en büyük limanı, Avrupa’nın ise en büyük limanlarından biri olan Cenova şehrinin liman işçileri oldu. USB adındaki sendika konfederasyonuna bağlı olan ve sadece bu şehrin liman işçilerini örgütleyen CALP’in (Bağımsız Liman İşçileri Kolektifi) çağrısı bütün İtalya’yı ayağa kaldırdı. Hem de ne ayağa kalkmak! Örneğin başkent Roma’da, ilk açıklamalara göre polisin beklentisi 8 bin kadar kişinin şehirdeki eyleme katılmasıyken, 100 ila 300 bin arasında insanın katıldığı bir eylem gerçekleşince, polis de yürüyüşe izin vermemeyi planladığı önemli caddeleri paşa paşa açmak zorunda kaldı! Bunun dışında Bolonya şehrinde 50 bin, Floransa’da 10 binin üzerinde kişi eylemlere katılırken, bu sayının ülke çapında yarım milyonu aştığı hesaplanıyor.

Mesele sadece eylemlerin kitleselliği de değildi. İşçi sınıfı masaya yumruğunu vurduğunda neler olacağını herkese hatırlatan biçimde, grevin etkisiyle İtalya çapında hayat durdu. Başkent Roma’nın merkez garı olan ve bütün İtalya’daki şehirlerarası seyahatlerin kalbi durumundaki Termini garından bütün gün tek bir tren kalkmadı. Sendikaların açıklamasına göre bütün ülkede ise toplu taşımanın yüzde doksanı, şehirlerarası trenlerin ise yüzde ellisi işlemedi. Cenova, Trieste, Livorno, Ravenna, Salerno, Ancona ve Piombino başta olmak üzere bütün İtalyan limanları durdu. Ülkenin en büyük televizyon kanallarından TG3’te bile, öğlen 12 haberleri grev sebebiyle verilemedi. Vatikan çalışanları dahi, Papa’ya referans yapan bir açıklamayla, 22 Eylül’de çalışmayacaklarını duyurdu!

Eylemlerin anti-emperyalizmi ve anti-Siyonizmi de örnek alınacak cinstendi. Örneğin Milano şehrinde, eylemciler İsrail, AB ve ABD bayraklarını ateşe verdi. Bari şehrinde ise eylemcilerin ilk hedefi Siyonist İsrail’in konsolosluk binası oldu. Napoli’de Binyamin Netanyahu ile İtalyan başbakanı Giorgio Meloni’nin fotoğrafları ateşe verildi.

İşçi sınıfının adeta tüm ulusun önüne düşüp, bütün bir ülkenin Filistin davası için ayağa kalkmasını sağladığı İtalya, bütün emekçilere örnek olmalı. Siyonist İsrail’in Gazze’ye uyguladığı yasadışı ambargoyu kırmak için yola çıkan Sumud filosu gönüllüleri, Türk vatandaşları da dahil olmak üzere devletleri tarafından korumasız bırakıldı, Siyonistlerin onları göz göre göre tutsak etmesine izin verildi. Gazze en çok işçi sınıfının, emekçilerin davasıdır. Gazze’yi savunmak için lafın ötesinde harekete geçmeyen hükümetler, tüm dünyada karşılarında işçi sınıfının bütün milleti arkasında toplayacak olan eylemlerini bulmalı.

Bu yazı Gerçek gazetesinin Ekim 2025 tarihli 193. sayısında yayınlanmıştır.