Vergide adalet=Yoksulluk sınırının altına vergi muafiyeti + Sermayeden alınan kurumlar vergisinin arttırılması + Parababalarına servet vergisi!

Emekçi halka vergi cehennemi! Sermayeye vergi cenneti!

TBMM’de kabul edilen 2023 yılı bütçe kanunu ile bir kez daha vergi yükü işçi ve emekçilerin sırtına bindirilecek. Gelir Vergisi tevkifatının yani ücretli emekçilerden henüz maaşları bankaya yatmadan kesilen vergilerin 458 milyar lira olması öngörülürken, vergide adaletsizliğin sembolü olan dolaylı vergiler (KDV, ÖTV, Özel İletişim Vergisi, Şans Oyunları vergisi vb.) 1 Trilyon 265 milyar lira olacak. Milli gelirden aslan payını alan sermayeden toplanacak olan kurumlar vergisi ise 639 milyar lirada kalacak.

Vergide adaletsizlik, gelir vergisi dilimleriyle iyice perçinleniyor. Hayat pahalılığı her geçen gün artarken ücretlerin alım gücü de azalıyor. Bu yetmiyormuş gibi ücretliler hızla vergi dilimine giriyor ve zaman geçtikçe ellerine geçen para azalıyor. Bu konuda DİSK’in ilk vergi dilimine girmek için gerekli sınırın yükseltilmesi ve vergi oranının düşürülmesi için bir kampanyası sürmekte. Ancak yüksek enflasyon ortamında bu alanda yapılacak her türlü rakamsal düzenleme adaletsizliği yeniden üretecek.

Vergide adaletsizliğin çözümü için ilk vergi dilimi yoksulluk sınırına göre belirlenmeli ve her ay gerçek enflasyon oranında güncellenmelidir. Yani gelir vergisi muafiyetinin kapsamı açlık sınırına endekslenmiş asgari ücretten yoksulluk sınırına doğru genişletilmelidir Devletin yoksulluk sınırının altında kalan (en az 26 bin lira) yani asgari gereksinimlerini karşılayamayan vatandaşlarından vergi almasının sermayenin çıkarları dışında mantıki bir açıklaması olamaz. Bu uygulamaya paralel olarak sermayeden alınacak kurumlar vergisi oranları arttırılmalı, ayrıca büyük mülk sahiplerine ve parababası zenginlere varlıkları oranında servet vergisi uygulanmalıdır.

Mevcut halde zengini daha zengin yoksulu da daha yoksul yapan bu vergi sisteminin sosyal adalet yönünde değiştirilmesi ancak bu şekilde mümkün olacaktır. Bunun için de sermayenin çıkarlarını koruyan devlet iktidarı değişmelidir. Sosyal adaleti sağlayabilecek bir siyasi irade bir işçi hükümetiyle sağlanabilir. 

 

Bu yazı Gerçek gazetesinin Ocak 2023 tarihli 160. sayısında yayınlanmıştır.