İstanbul'dan bir sağlık emekçisi: DİSK’in Ankara’ya taşınması kadar kötü olan şey bu kararın tartışılmasının ve eleştirilmesinin engellenmesidir!
DİSK’in Genel Merkezi’nin Ankara’ya taşınması kararının basına yansımasından sonra bizler de Dev Sağlık-İş üyesi olan arkadaşlarımızla bu kararı tartışmaya başladık. Ben bir sağlık emekçisiyim, Dev Sağlık-iş üyesiyim. Dev-Sağlık-İş sendikası Ankara’ya taşınmaya karşı ortak bildiriye imza atmamış olan sendikalardan birisi, sendikamızın yönetimi de DİSK içerisinde genel başkanlık seviyesinde temsil ediliyor. Bir sendikanın üyesi konfederasyonunun bütün kararlarını herhangi bir engelleme olmaksızın tartışabilmeli, eleştirebilmeli ve bu şekilde karar alma süreçlerine katılabilmelidir. Çünkü DİSK’i işçi sınıfının sendikası yapan budur. Bağımsız sınıf sendikacılığının her alanda hâkim olmasını isterken DİSK yöneticileri (Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Özkan Atar hariç) “tepeden inme bir kararla” sendikanın yönünü işçi sınıfından Ankara bürokrasisine doğru çevirmesine sebep olacak bir karara imza attılar.
Biz bu düşüncelerle karara karşıyız. DİSK’li sendikaların bu karara karşı çıkan ortak bildirisini okuduktan sonra da Birleşik Metal-İş’in öncülüğünde gelişen duruşu da destekliyoruz ve sahipleniyoruz. Haliyle bunu Dev-Sağlık-İş içerisinde daha da geniş bir kitleye anlatmalı ve üyelerin de konfederasyonuna sahip çıkmasını sağlamalıyız diye düşünüyoruz. Bunları sendikamızın içinde anlatmak istediğimizde önümüze çıkan engeller, aslında DİSK yönetiminin eli, ayağına dolaştığını da gösterdi. Sendikamızın içinde meşru kanallarda bu düşüncelerimizi tartışmamız, “bunların tartışılması bize güç kaybettirir”, “gücümüzü bu tartışmalara harcamayalım” gibi gerekçelerle engellenmek istendi. Oysa DİSK’in Genel Merkezi’nin Ankara’ya taşınması gibi bir gündem hiç yokken, DİSK üyesi işçilerden böyle bir talep gelmemişken, konfederasyona güç kaybettiren de gücümüzü ve zamanımızı bu tartışmaya harcamamıza neden olan da söz konusu kararı verenlerdi.
Sendikam içerisinde Birleşik Metal-İş başkanı Özkan Atar’ın DİSK Genel Merkezi’nin taşınmasıyla ilgili yazısını paylaştım. Bu paylaşımdan sonra bize söylenenlerse tamamen DİSK Genel Merkezinin konuyu üyelerin haberinin olmaması için oldu bittiye getirmeye çalıştığını gösteriyordu. Söylenenler şunlardı; biz bunu kurullarımızda kendi içimizde tartıştık ve bunun üyelerimizin gündemi olmadığına karar verdik. DİSK’i tartışmaya açacak sosyal medya paylaşımlarının da doğru olmadığına karar verdik denildi. Bu kararı hangi kurullarında aldıklarını da çok merak ediyoruz, çünkü hiçbir arkadaşımızın bu konudan bir haberi yoktu.
Bu konunun tartışılmasını bununla alakalı olarak konuşulmasını istemiyorlar. Üyelerine açıklama yapamıyorlar, biz böyle karar aldık, siz de uyacaksınız demekten başka yaptıkları hiçbir şey yok. Üyelerinin gündeminin ne olacağını üyeler belirler. Yönetimin üyelerin gündemi budur bu değildir diye tepeden karar alması işçi demokrasisinin bastırılmasından başka anlam taşımaz. Ankara’ya taşınma kararını savunmuyorlar sadece tartışmayı bastırıyorlar. Savunamazlar çünkü pek çoğu mücadele arkadaşımız olan ve DİSK’in ilkelerini bilen bu dostlarımız da kararın yanlış olduğunu biliyorlar. 15-16 Haziran’ın yolundan yürüyoruz iddiasında bulunup işçi sınıfının kalbinden bürokrasinin kalbine taşınmanın izahının olmadığının farkındalar. Ancak bilip de yapmak daha kötü. Çünkü bu kararın sonucunun DİSK’in geçmişinden gelen sınıf mücadeleci çizgisini kırmak olduğu açıkça görülüyor.
Bu durumla alakalı olarak kendi içimizde tartışmalarımız devam edecektir. Sendikamız için de konfederasyonumuz için de sağlıklı ve doğru olan budur. Madem yönetim böyle düşünüyor o zaman tartışmayı bırakalım dersek biz de DİSK’in geleneğine sahip çıkmamış bu geleneği terk etmiş oluruz. DİSK Genel Merkezi’nin Ankara’ya taşınması gündemi şimdiden bu yönetim tarzıyla ileride olacak olanlar hakkında bizlere fikir veriyor. Dolayısıyla susmamalı ve tüm sendikaların tabanındaki DİSK üyeleri olarak tartışmayı sürdürmeliyiz. Biz mücadelemizi büyütmeye devam edeceğiz. Biz burjuvaziye karşı sınıf mücadeleci çizgimizden sapmayacağız. DİSK’in de sapmaması için elimizden geleni yapacağız.






