Asgari ücret işçi sınıfının ortalama ücreti

Asgari ücretin kelime anlamı “en düşük ücret” olabilir. Ama gerçekte Türkiye’de asgari ücret en düşük ücret değildir. Neden mi? Çünkü Türkiye’de yaklaşık 1,6 milyon kişi asgari ücretin yarısından daha aza çalışıyor. Üstelik kanunen asgari ücretten daha düşük ücretle işçi çalıştırmak suç. Part-time ve esnek çalışma ile kayıt dışı işçilik ücretlerin asgari ücretin altına inmesinin en önemli sebepleri.

Asgari ücret kanunen ücretlerin alt sınırını belirliyor. Ancak Türkiye’de asgari ücret genel ücret seviyesini belirliyor. Asgari ücret ortalama ücrete dönüşüyor.  İşçilerin yüzde 49’u yani hemen hemen yarısı asgari ücretin yüzde 10 fazlası ve daha altında ücret alıyor. Asgari ücretin etrafındaki çemberi biraz daha genişlettiğinizde yani asgari ücretin yüzde 20’si fazlası kadar ve onun altında ücret alan işçilerin oranına baktığımızda ise rakam yüzde 66’ya çıkıyor.

Türkiye’de Kasım ayı itibarıyla açlık sınırı yaklaşık 28 bin lira, yoksulluk sınırı ise 95 bin lira. Bu rakamlar 2026 yılının başında sırasıyla 29 bin ve 98 bin seviyelerine çıkacak. Yani asgari ücret zammı hakkında rivayet edilen rakamların en yüksekleri dahi yapılsa işçiler ne açlık sınırından uzaklaşabilecek ne de yoksulluk sınırının yanına yöresine yaklaşabilecek. Düşünün Türkiye’de asgari ücretin iki katından fazla ücret alan işçilerin oranı sadece yüzde 7,5. Bu oran 2025’te olduğu gibi 2026’da da değişmeyecek ve işçi sınıfı için yoksulluk sermayenin ve devletin apaçık bir dayatması olmaya devam edecek.

Bu yazı Gerçek gazetesinin Aralık 2025 tarihli 195. sayısında yayınlanmıştır.