Filistin’de son durum: 64 bin ölü, yüz binlerce yaralı, yıkılmış kentler, Siyonizme ve emperyalizme asla teslim olmayan bir halk!

Filistin’de son durum: 64 bin ölü, yüz binlerce yaralı, yıkılmış kentler, Siyonizme ve emperyalizme asla teslim olmayan bir halk!

Gazzede sürmekte olan Siyonist soykırımın sonucu olarak, geçtiğimiz ayın son günleri itibarıyla Siyonistler tarafından katledilen Filistinlerin sayısı 64 bine yaklaştı, yaralı sayısı en az 160 bin, Gazze Şeridi’ndeki çoğu yerleşim biriminde binaların ve tarım alanlarının tamamına yakını İsrail tarafından yok edildi.

Siyonist soykırım tüm hızıyla sürerken İsrail hükümeti Ağustos ayında yaptığı açıklamada Gazze Şeridi’nin kuzeyini kalıcı olarak işgal edeceğini duyurdu. Bu arada Trump’ın Gazze için tasarladığı imha planı ile ilgili yeni ayrıntılar da basına yansıyor. Yani ABD emperyalizmi ve Siyonist İsrail, etnik arındırma ve soykırımda son aşamaya girmiş bulunuyor. 

Öte yandan Gazzedeki Filistinliler soykırımcı İsrailin insanlık dışı uygulamalarının bir sonucu olarak büyük bir açlık tehlikesi ile karşı karşıyalar. İsrail hükümetinin yalan beyanlarının aksine Gazze, orada yaşayanlar için bir cehenneme dönmüş durumda. Tüm altyapı ve geçim olanakları yok edilmiş olan Gazzelilere dünyanın farklı yerlerinden gönderilen gıda yardımları ve sağlık malzemelerinin ulaştırılması İsrail tarafından sistematik olarak engelleniyor. Bu durum özellikle çocuklar, yaşlılar ve hastalar arasında ölüm vakalarının hızla artması sonucunu doğuruyor. Şimdiye kadar açlıktan ölenlerin sayısı 322 ve bu sayının hızla artması bekleniyor. Tüm bunlara ek olarak, Siyonist soykırımı en başından bu yana belgeleyerek Filistin halkının haklarının müdafaası yolunda çok önemli bir görevi ifa eden basın emekçileri de İsrail tarafından hedef alınıyor. 25 Ağustos günü Gazze’deki Nasr Hastanesi’ni vuran İsrail, ilk saldırısını takiben ikinci bir saldırı yaparak yaralılara müdahale eden sağlık emekçilerini ve gazetecileri katletti. Netanyahu göstermelik bir açıklama ile bunun bir kaza olduğunu söylerken, İbranice basın organlarında İsrail makamları katlettikleri gazetecilerin aslında Hamaslı olduğunu iddia ediyordu.  

Yılgınlık yok!

Fakat bu tablo Filistin halkını ve onun gerçek dostlarını yıldırmıyor. Filistin direnişi teslim olmayı aklından bile geçirmiyor. İsrail ordusunun Gazze’nin kuzeyini kalıcı olarak işgal etmek üzere gönderdiği ilk birlikler Filistin direniş örgütlerinden Hamas’a bağlı militanlar tarafından pusuya düşürüldü. En az dört İsrail askeri öldürülürken, çok sayıda askerin yaralandığı ve bazı İsrailli askerlerin de esir alındığı biliniyor. İsrail tüm Siyonistler için büyük bir moral bozukluğuna yol açan bu rezaleti unutturup işgalci askerlerine moral vermek ve soykırımcı hükümetini içeride rahatlatmak için Hamas sözcüsü Ebu Ubeydeye yönelik bir suikast girişiminde bulundu. Ebu Ubeyde’nin ölümü gazetemiz yayına hazırlanırken Hamas tarafından henüz teyit edilmemişti. Bu suikastların etkisiz olduğu söylenemez, ama Gassan Kenefânî’den bugüne İsrail’in Filistin direnişinin önemli isimlerine yaptığı suikastlerin direniş örgütlerine bir adım dahi geri adım attıramadığı da ortada. 

Öte yandan, İran uzun süredir İsrail ile gerçek bir çelişki yaşayan tek önemli güç olmayı sürdürüyor. Gerek kendisi gerek müttefikleri İsrail ile doğrudan savaşıyor, Filistin direniş örgütlerini teçhiz ediyor. Bu desteğin sonucunda defalarca İsrail tarafından hedef alındılar. Son olarak Yemen’deki Ensarullah hareketi İsrail tarafından tekrar hedef alındı ve hareketin kurduğu Yemen hükümetinin üyeleri, Yemen Başbakanı da dahil olmak üzere İsrail tarafından katledildi. Ensarullah’ın buna yanıtı, İsrail’e daha fazla saldırı yapacaklarını söylemek oldu. 

Filistin’e yönelik uluslararası destek de artıyor. Dünyanın dört bir yanında süren ve hükümetlere İsrail ile ilişkileri kesme çağrısı yapan eylemlere ek olarak, Gazze’ye insani yardım malzemesi götürmek üzere yola çıkan gemilere 20 gemiden oluşan Sumûd filosu eklendi. Barselona’dan yola çıkan gemiler İsrail ablukasını delip Gazzeye yardım ulaştırmayı hedefliyor. Mürettebatı arasında dünyaca tanınan isimlerin de bulunduğu Sumûd’un amacı İsrail ablukasını kırarak Gazze’ye ilaç ve gıda ulaştırabilmek. 

Filistin halkının tırışkadan dostları!

İsrail’e yönelik adımlar atan Filistin dostları listesinde değil de, İsrail’e ABD ile arayı bozmayacak, ileride Filistin gazının çalınmasında ihale alabilecek ölçüde tepki gösterenler listesinde baş sıra, Türkiye’deki istibdad rejiminin. İstibdad, son olarak, her gün yeniden içkiyi bırakan alkolikler gibi, İsrail ile ticareti bir kez daha kestiğini açıkladı. Böylelikle, bir yılı aşkın süredir haykırdığımız ama istibdad tarafından yalanlanan, İsrail ile ticaretin sürdüğü iddiamız bir kez daha doğrulanmış oldu. Bu son karardan birkaç gün sonra gemi trafiğinin ve uçuşların halen sürdüğünü belgeleyen kanıtların sosyal medyada boy göstermesi ise, istibdadın tekrar yalan söylediğini doğrulamakta. İstibdadın, başyazımızda da değindiğimiz şekilde TBMM’yi de bu tiyatroya alet ederek kendi yapmadığı işler için başka ülkelere çağrı yapması ise Siyonistleri ancak güldürmeye yaramış olmalı. Elbette, göstermelik de olsa bu adımları atmak zorunda kalmış olmalarında, Filistin Eylem Komitesi’nde diğer örgütlerle birlikte yürüttüğümüz çalışmaların önemli bir rolü var. Dolayısıyla, İsrail’e tam ambargoyu elde edene kadar çalışmaya devam!

Bu yazı Gerçek gazetesinin Eylül 2025 tarihli 192. sayısında yayınlanmıştır.